Aslen İsveç’in Lapland bölgesinden olan Leonhard Seppala altın aramak için Alaska’nın Nome kasabasına taşınmıştı. Altın aramada umduğu verimi bulamamış; daha sonra madencilerin çıkardığı cevheri köpekleri ile taşıma işine soyunmuştu.
Babası Lapland’da uzun süre kızak köpeği çiftliği işletmişti. Bu işe çok yatkındı ama elinde inatçı mı inatçı bir köpek vardı: Togo.
Togo, değil bir lider köpek, iyi bir kızak köpeği olmasını bile sağlayacak fiziksel niteliklerden yoksundu. Daha yavruyken hep hastaydı ve büyüdükçe son derece inatçı ve söz dinlemez bir köpek haline geldi. Hal böyle olunca Leonhard onu başkasına sahiplendirdi. Fakat Togo kısa süre içinde kaçtı ve Seppala’ya geri döndü.
Seppala Togo’yu diğer köpeklerden ayrı tutuyor; kızak işlerine bulaştırmıyordu. Seppala ne zaman kızak köpeklerini dışarı çıkarsa, Togo onlara katılmak için kaçıyordu. Bu turlar sırasında, aklınca efendisine yardım etmek için diğer lider köpeklere saldırıyordu. Hatta bir keresinde büyük bir Alaska Malamutu’na saldırdı ve ağır yaralandı. Bir gün, yine Togo'nun kaçıp takımın yanında koştuğu ve karmaşa çıkartıp durduğu bir yolculukta, Leonhard ona koşum takımını takmak durumunda kaldı. Tur bitmeden Togo tüm ekibi geçmiş ve soluğu o zamanın lider köpeği olan Russky'nin yanında almıştı. Koşum takımıyla ilk turunda 120 kilometre koşmuştu. O zamanlar kızak ekipleri arasında duyulmamış bir mesafeydi bu! O zamana kadar Togo’yu fark edememiş olan Seppala şaşkındı. Düşündüğü tüm niteliklerden yoksun olan Togo aslında tam bir lider köpekti.
Seppala ve Togo’da hal böyle iken 1925 yılının Ocak ayında kasabada difteri hastalığı patlak verdi. Durum kısa süre içinde pandemiye evrildi. Kasaba doktoru Curtis Welch Amerika’dan acil aşı talep etti ama limanın donmuş olmasından dolayı en erken teslimatın bahar aylarında olabileceği cevabını aldı.
Devletin bölgede yaşayan Alaska yerlilerini ciddiye almadığını düşünen doktor Welch konuyu telgrafla Birleşmiş Milletler Sağlık Örgütü’ne kadar taşıdı. Kasabada 300 yerli beyazın da olduğunu, bir an önce aşı ellerine ulaşmazsa özellikle çocukların hızla öleceğini anlattı.
26 Ocak günü Alaska’nın en büyük kenti Anchorage’dan aşılar biraz kuzeydeki Nenana’ya gönderildi. Fakat aşılar Nenana’dan Nome’a nasıl ulaşacaktı? -50 derece soğukta uçaklar yerde donmuş vaziyetteydi. Akla hemen köpekli kızak ekipleri geldi. Bir ekip Nome’dan, diğer ekip de Nenana’dan yola çıkacak ve ortak nokta olan Nulato’da buluşacaklardı. Normalde, bir köpek kızağı takımının Nome ve Nulato kasabaları arasında seyahat etmesi 30 gün sürerdi. Ama aşının bozulmadan kasabaya ulaştırılması için sadece 6 günleri vardı.
Leonhard Seppala lider köpeği Togo ile hemen göreve yazıldı. Zamana karşı yapılan aşı yarışının ilk etabı Wild Bill Shannon ile başladı. Hava -52 dereceyi görmüştü. 11 köpeğinden üçünün ciğerlerinde sorunlar baş gösterince onları geride bıraktı. 82 kilometre sonra Tolovana’ya ulaştığında yüzü neredeyse tamamen donmuştu. Burada görevi Dan Green devraldı. 50 kilometre sonra görevi Henry Ivanoff’a devretti. O da Shaktoolik köyünün hemen dışında Leonhard Seppala ve Togo’nun liderliğindeki husky ekibine devretti.
Seppala aşıları Henry’den almak için hali hazırda 200 kilometreden fazla yol kat etmişti. Yola çıkarken kasabada durumun hızla kötüye gittiğini biliyordu. Önünde iki seçenek vardı. Ya kıyısında bulunduğu Norton Körfezi’ni dolaşacak; ya da yarı donmuş körfez üzerinde ekibinin canını riske atarak aşıları bir sonraki ekibe daha hızlı ulaştırmayı deneyecekti. Saniyede 25 metre hızla esen fırtınanın içinde -40 derecede, kırık buz parçalarını aşarak lider köpeği Togo ile buz denizini geride bırakmayı başardılar.
Fakat görevleri henüz sona ermemişti. Bir sonraki ekibe liderlik eden Olson'e aşıları devretmeden önce aşmaları gereken 1.500 metrelik bir tırmanış ve Little McKinley Dağ geçidi vardı. İnanılmaz şartlarda 146 kilometre boyunca aşıları güvenle taşıdılar.
1 Şubat günü 40 kilometre yol kat eden Olson aşıları Gunnar Kaasen’e teslim ediyor ve Kaasen geceyarısını biraz geçmişken serumla Nome'a varıyor. Tek bir serum şişesinin bile kırılmadığı veya kaybolmadığı, Nenana ve Nome arasındaki 1.085 kilometrelik inanılmaz yolculuk, olabilecek en kötü hava koşullarında ve rekor bir süre olan beş buçuk günde tamamlanıyor.
Aşının ulaştırılmasında en büyük role sahip olan, toplamda 400 kilometreden fazla yol kat eden Leonhard Seppala ve baş köpeği Togo kutup gezgini Roald Amundsen’den madalya alıyorlar.
Togo 5 Aralık 1929'da hayata gözlerini yumduğunda Leonhard Seppala ardından: “Hiçbir zaman Togo'dan daha iyi bir köpeğim olmadı. Dayanıklılığı, sadakati ve zekası inanılmazdı. Yeri hiçbir zaman dolmayacak” söyleriyle yasını tutuyor.
Konuyla ilgili 2019 yılında Disney tarafından çekilmiş, başrolünde Willem Dafoe'nun oynadığı "Togo" isimli bir film de bulunmaktadır.
Comentários