Oslo Gardermoen Havalimanı’nda buluştuktan sonra Oslo merkezdeki otelimize doğru yola çıkıyoruz. Otele yerleşip kendimizi şehrin sokaklarına atıyoruz ve şehir turumuz başlıyor. Zengin kültürel mirası, ikonik mimarisi, ödüllü mutfağı ve canlı sokak yaşamı ile keyifli bir tur bizi bekliyor. Oslo Belediye Binası ve Nobel Barış Ödülü Merkezi’nin de yer aldığı Oslo Limanı’nın keyifli kordonunda dolaşıyoruz. Sonrasında geçeceğimiz müzeler adası bir dizi önemli müzeyi bünyesinde barındırıyor! Biz burada Viking Gemi Müzesi’ne uğruyoruz, ardından heykelleri ile ünlü Vigeland Parkı, Milli Tiyatro ve çok daha fazlası duraklarımız arasında yer alıyor. Şehir güzel elbette ama içimiz Svalbard için kıpır kıpır! Sabahki uçuşumuz öncesi dinlemek adında otelimize dönerek günü noktalıyoruz.
Günaydın! Sabah erken saatlerde Longyearbyen Havalimanı’na uçuş için yola çıkıyoruz. Uçuşumuz yaklaşık 3 saat sürüyor. Varışın ardından otelimize yerleşiyoruz. Sonrasında akşam yemeği ve kısa bir Longyearbyen turu. Longyearbyen kuzeyin en büyük yerleşim yeri. Ve burada bizi kaldığımız süre boyunca “Solfestuka” bekliyor. Bir hafta boyunca farklı kültürel etkinliklerle kutlanacak Solfestuka; kutup gündüzü ve kutup gecesi arasındaki geçişin kutlandığı, senede 2 kere gerçekleşen bir festival. Adeta güneşi karşılayacağız desek yeridir. Peki Solfestuka’da bizi neler bekliyor derseniz; müzik, dans dolu geleneksel gösterilerden, astronomi atölyelerine, bilgilendirici seminerlerden, Arktik mutfağına özel yerel lezzetlere bir çok farklı aktivite bekliyor diyebiliriz!
Maden Ziyareti, Buz Mağarası Yürüyüşü
Günün ilk aktivitesi olan “Gruve 3” yani Maden No:3’e ziyaretimiz başlıyor. Longyearbyen’e bir asır önce kalıcı yerleşimin başlamasının sebebi olan kömür madenciliğini gerçek bir madenin içinde deneyimliyoruz. Küresel Tohum Bankası’nın neden burada kurulduğunu öğrenip Svalbard Adası’nın binlerce yıl önceki yağmur ormanı geçmişine yerin altında tanıklık ediyoruz. Longyearbyen merkeze geri dönüp öğle yemeği alıyoruz ve Svalbard Müzesi’ni geziyoruz. Başta kutup ayıları olmak üzere adada yaşayan canlıların doldurulmuşlarını bulabileceğiniz müze ile kuzey kutbu kaşiflerinin maceralarını, balina avcılarının trajedilerini, maden işçilerinin zorluklarını öğreniyoruz. Sonrasında Longyearbyen vadisinin arkasında bulunan 850 metre yüksekliğindeki Trollsteinen zirvesine yürüyüşümüz başlıyor. Buzulların vadiyi nasıl şekillendirdiğini öğrenip masmavi bir buz mağarasına giriyoruz. Dönüşte akşam yemeği sonrası kuzey ışıkları avı.
Barentsburg’a Kar Motoru Yolculuğu
Sabah kahvaltının ardından kar motoru turuna katılıyoruz. Tur dediğimize bakmayın, başka bir yerleşim yerine, geceyi de geçirmek üzere yollara düşüyoruz! Aktivite boyunca dünyanın neredeyse el değmiş yerlerinden olan Svalbard’ın gözlerimize inanamayacağımız manzaralarında doğal güzelliklerini keşfe dalıyoruz. Eğer şanslıysak kutup ayılarıyla da karşılaşmamız yüksek bir ihtimal! Rotamız hayalet şehir Barentsburg. Svalbard'daki Rus başkenti olan bu yerleşim yeri eski Sovyet madencileriyle bir zamanlar altın çağını yaşamış. Kutup ayıları ve diğer yabani hayata karşı silahlı gezmesi mecburi olan rehberimiz şehrin bütün geçmişini bize tüm detaylarıyla anlattıktan sonra bol bol fotoğraf çekme şansımız oluyor. Kuzey kutup kaşiflerinin uğrak noktası olan Barentsburg'da günümüzde yaklaşık 500 kişi yaşıyor. Bir de genelde etrafta görebildiğimiz kutup tilkileri bulunuyor. Geceyi Barentsburg’un ilginç atmosferinde otelimizde geçiriyoruz.
Sabah kahvaltının önce bir yerede olduğumuz hatırlıyoruz; Dünyanın en kuzeyinde, hayalet şehir Barentsburg’da! Kendimize geldikten sonra kısa bir husky turumuz oluyor. Yaban hayatını gözlemleme fırsatı yakaladığımız bu arktik aktivitemiz sonrasında tekrar kar motorlarımıza atlıyoruz ve Longyearbyen’e dönüş yolculuğumuz başlıyor. Svalbard’ın en eski binası olan Svenskhuset geçip, 1872’de bu binada gerçekleşen trajedinin detaylarını öğreniyoruz. Kuzey ışığı avı öncesinde; son akşam yemeğimiz için özel bir yere gidiyoruz. Adanın ilk konaklama tesisi ve restoranı olan Mary Ann’s Polarrigg’de kutup mutfağının ilginç tatlarını denedikten sonra kuzey ışıkları avına çıkıyoruz.
Kahvaltının ardından Longyearbyen Havalimanı’na geçiyoruz. Evlerimize dönüşümüz Oslo üzerinden. Dönüş yolu boyunca gördüklerinizi, deneyimlediklerinizi tekrar tekrar aklınızdan geçireceğinize eminiz! Artık sonrasında da unutabileceğinizi sanmıyoruz… Birlikte yaşadığımız bu maceranın ardından sizlerle vedalaşmak bizim için hiç de kolay değil. Bir sonraki programımızda görüşmek üzere!